TÜBİTAK UZAY önderliğinde geliştirilen ve ülkemizin ilk yerli ve millî haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A, 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saati ile 02.30’da uzaya gönderildi. Bu önemli olayı, Amerika SpaceX’te, TÜRKSAT Yerleşkesinde ve TÜBİTAK UZAY’da bulunan çalışma arkadaşlarımız aileleriyle izledi.
TÜRKSAT’ın Gölbaşı yerleşkesinde düzenlenen Fırlatma Töreni’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü Mehmet Nefes ve Enstitü Müdür Yardımcısı Bülent Avenoğlu konuşmacı olarak katılırken Enstitüden bir grup çalışma arkadaşımız da töreni yerinde izledi.
Bununla birlikte, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Enstitümüzden proje çalışanı arkadaşlarımız da TÜRKSAT 6A’nın fırlatıldığı ABD’nin Florida eyaletindeki Cape Canaveral Uzay Kuvvetleri İstasyonu’nda hazır bulundu.
Fırlatma alanına uydunun nakliyesi sırasında uydunun zarar görmediğini test etmek, uyduyu donanımsal ve yazılımsal olarak son konfigürasyona getirerek doğrulamak için her alt sistemden deneyimli araştırmacılar SpaceX tesislerine gönderilmişti. Bu ekibin bir kısmı fırlatma sonrası uyduyu devreye alma operasyonlarına katılmak için Türkiye’ye dönerken diğer bir kısmı uydu rokete entegre edildikten sonra roket üzerindeki uydunun sağlık testlerini gerçekleştirmek için orada kalarak fırlatma anına kadar uydunun fırlatmaya uygun olduğunu doğruladı.
Aynı zamanda fırlatma sonrası uyduyu devreye almak için TÜBİTAK UZAY bünyesinde kurulan yer istasyonunda bu önemli misyonun yönetim ve takibini sağlamak amacıyla TÜBİTAK UZAY çalışanlarının yanı sıra TUSAŞ, ASELSAN, Ctech ve TÜRKSAT’tan projede görevli olan mühendisler yer aldı.
Fırlatma anı, TÜBİTAK UZAY çalışanları ve aileleri tarafından da büyük bir heyecanla takip edildi. Enstitü yemekhanesinde canlı yayınlanan süreci izleyenler bu tarihi ana tanıklık etmenin gururunu yaşadı. Uzay teknolojilerinde önemli bir adım olan bu fırlatma, ailelerin de katılımıyla daha da anlamlı hâle geldi.
Erdoğan’dan TÜRKSAT 6A Mesajı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜRKSAT Gölbaşı yerleşkesinde düzenlenen fırlatma törenine gönderdiği video mesajında, gerçekleşen fırlatmanın Türkiye ve millet için yeni bir gurur vesilesi olduğunu ifade etti. Uydunun başarıyla uzaya fırlatılmasının ardından yayınlanan mesajda, yerli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A’nın az önce uzaya fırlatıldığını belirten Erdoğan, Türkiye’nin uzaydaki istikbali için büyük önem taşıyan 6A projesindeki alt sistemlerin, uydu yer istasyonu ve yazılımların yüzde 81’den fazlasının millî imkânlarla üretildiğini vurguladı.
Fırlatma öncesinde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise; uydu teknolojilerinin, stratejik öneme sahip alanlardan biri hâline geldiğini söyledi.
“Ülkemizi uzay alanında adım adım ileriye taşıyoruz”
Törende konuşma gerçekleştiren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından Türkiye’yi adım adım ileriye taşıdıklarını belirterek, “Uzay alanındaki yetkinliklerimizin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdiğimiz yatırımlarımla ülkemizin kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen, test edebilen bir seviyeye ulaştırdık. Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü millî gözlem uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusa eriştirecek TÜRKSAT 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan, bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz görüntüleme uydularına nazaran daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde yararlandık. Tüm aşamalarını yerli olarak gerçekleştirdiğimiz proje sürecinde uydumuzun uçuş bilgisayarları, güç dağıtım ve düzenleme birimleri, yıldız izler, tepki tekeri, elektrikli itki sistemi gibi 23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testle uydumuzun uzay şartlarına ve fırlatma koşullarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir. 4 Haziran’da uydumuzun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirerek arkadaşlarımız fırlatma öncesi kontrol testlerini, yakıt dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracı ile entegrasyon çalışmalarını tamamladı” dedi.
“Tam Bağımsız Türkiye yolunda uzaydaki çalışmalarımız daha da güçlenerek devam edecek”
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da, Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve TÜBİTAK Uzay ekibi ile birlikte Space X firmasının ABD’nin Florida Eyaletinde bulunan Cape Canaveral’daki fırlatma merkezindeydi.
Fırlatma öncesi alana en yakın konuma giderek TÜBİTAK UZAY’daki yer istasyonuna bir bağlantı gerçekleştiren Mandal, TÜRKSAT 6A için çalışanlara emekleri için teşekkür etti, görevin zorluğuna vurgu yaparak “Emeğinize ve yüreğinize sağlık sevgili çalışma arkadaşlarım. Ekibimizi tebrik ediyorum. Allah utandırmasın” ifadelerini kullandı.
TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü Mehmet Nefes: “Türkiye Artık Kendi Haberleşme Uydularını Üretebilecek Güce Sahip”
TÜRKSAT Yerleşkesindeki törende konuşan TÜBİTAK UZAY Enstitü Müdürü Mehmet Nefes, bu uyduyla Türkiye’nin kendi haberleşme uydularını üretebilme kabiliyetine sahip olduğunu vurguladı. Nefes, TÜRKSAT 6A’nın teknik ve ekonomik kazanımların yanısıra stratejik ve psikolojik ciddi kazanımları olduğunu vurgulayan Nefes, “ben bu vesile bu projede emek veren, alın teri döken, aklını ve yüreğini ortaya koyan, doğrudan veya dolaylı destek veren, en azından dua eden herkese herkese hem şahsım hem de TÜBİTAK UZAY olarak teşekkür etmek isterim. Bu projenin çok fazla paydaşı var şu an gurur ve heyecanı yaşayan. Bayrağımızı buradan yaklaşık 36000 km öteye taşıyan ve ülkemizi kendi yer gözlem uyduları üretebilme kabiliyetinden sonar kendi haberleşme uydularını üretme kabiliyeti kazandırıp bunu millî bir güce dönüştürmenin vesilesi olmak bizim için büyük bir onur.” ifadelerini kullandı.
En son 19 Aralık 2021’de TÜRKSAT 5B uydusunun yine aynı roket ve konumdan uzaya gönderildiğini vurgulayan Nefes, o zamanlar Fransızca yapılan son anonsun bugün Türkçe olarak yapılacak olmasının özellikle sektördekiler için ne kadar kıymetli ve anlamlı olduğunu belirtti. TÜRKSAT 6A’nın kendisi için özel bir yere sahip olduğunu söyleyen Nefes, bu projenin bir parçası olmanın gururunu yaşadığını ifade etti. Yeni nesil uyduların üretimi için çalışmaların devam edeceği temennisinde bulundu.
TÜBİTAK UZAY önderliğinde büyük büyük bir başarı: İlk Yerli ve Millî Haberleşme Uydusu TÜRKSAT 6A
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve TÜRKSAT A.Ş.’nin müşteri kurum olarak yer aldığı projede TÜBİTAK UZAY proje yönetici kurum, ASELSAN, TUSAŞ ve C2TECH firmaları ise proje yürütücü kurum olarak yer aldı. Proje yönetici ve yürütücü kurumlardaki Türk mühendislerinin geliştirdiği ekipmanlar ile TÜRKSAT 6A uydusu yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı yakaladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın fon sağlayan kurumlar olarak yer aldığı proje; TÜBİTAK KAMAG 1007 Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı mevzuatına uygun olarak yürütüldü.
TÜRKSAT 6A projesi Türkiye’nin ilk yerli haberleşme uydusunun geliştirilmesi amacı ile 15 Aralık 2014 tarihinde başladı. Projede, TÜBİTAK UZAY; proje yöneticiliği ve sistem mühendisliğinin yanı sıra, güç, uydu yönetim, yörünge ve yönelim kontrol, elektrikli itki alt sistemlerinin geliştirilmesinden, TUSAŞ; yapısal, ısıl, kablaj ve kimyasal itki alt sistemlerinin geliştirilmesinden, ASELSAN; faydalı yükün geliştirilmesinden ve CTECH ise telekomut/telemetri ve mesafe ölçüm alt sisteminin geliştirilmesinden sorumlu olarak görev aldı.
Uyduda kullanılan birçok ekipman proje kapsamında yerli olarak geliştirildi
Proje kapsamında; 9 platform alt sistemi, 1 faydalı yük alt sistemi ve 1 devlet tarafından sağlanan görev yükü alt sistemi yer aldı. Projenin sadece Uçuş Modeli için içlerinde uçuş bilgisayarı, güç düzenleme birimi, güç dağıtım birimi, tepki tekeri, güneş algılayıcı, yıldız izler, elektrikli itki motoru gibi birçok kritik ekipmanın yer aldığı 24 farklı çeşit, toplam 84 adet yerli olarak geliştirilen ekipmanın, binlerce ana bileşenin üretimi; bu ekipmanlar için 396 farklı çevresel ve işlevsel test, ilave olarak yapısal birimler, RF filtre ve bağdaştırıcılar gibi birçok bileşenin tasarımı ve üretimi gerçekleştirildi. Yalnızca TÜBİTAK UZAY’da, 111’i farklı çeşit olmak üzere, 318 elektronik kart üretimi gerçekleştirildi. TÜRKSAT 6A projesi ülkemizin uzay alanında yetişmiş personel gücüne ve tecrübe kazanımına da büyük katkı sağladı. Projenin en yoğun zamanında, yönetici ve yürütücü kurumlarda görevli personel sayısı 400’ün üzerine çıktı.
TÜRKSAT 6A gibi büyük çaplı uzay projeleri sayesinde, uzay sektöründe çalışan sayısının artması, ülkemizin gelecekteki uzay projelerinde görev alacak personelin deneyim kazanması, geliştirme alt yapısının ve bilgi birikiminin genişlemesi sağlandı.
15 yıl boyunca ülkenin haberleşme ihtiyacını karşılayacak
15 yıl boyunca ülkenin haberleşme ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayacak olan TÜRKSAT 6A, 42 derece doğu boylamında, 35 bin 786 kilometre irtifada konumlanacak. 9,2 kilovata kadar güç üretebilen, 4 bin 250 kilogram ağırlığındaki TÜRKSAT 6A ile mevcut haberleşme uydularının hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya, TÜRKSAT’ın kapsama alanına girecek.
TÜRKSAT 6A’nın hizmete girmesi ile uyduların ulaştığı nüfus 3,5 milyardan 5 milyara çıkarken TÜRKSAT’ın bölgeye yönelik uydu hizmeti ihracatının da önemli ölçüde artması hedefleniyor.
Haberleşme uydusu üretebilen sayılı ülkeler arasına giren Türkiye’nin, TÜRKSAT 6A tecrübesinin ardından uydu ihracatçısı konumuna yükselmesi de hedefler arasında yer alıyor.
TÜRKSAT 6A’nın başarıyla fırlatılması, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki yetkinliğini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. TÜBİTAK UZAY, TUSAŞ, ASELSAN, Ctech ve TÜRKSAT gibi kuruluşların ortak çalışmasıyla hayata geçirilen bu proje, ülkemizin gelecekteki uzay çalışmaları için de önemli bir temel oluşturuyor.